Film Arama

NOT: Sayfanın en altındaki Blog Arşivi kısmından aylara göre film seçimi yapabilirsiniz.

11 Ağustos 2013 Pazar

Avgust Vosmogo (August Eight) Hakkında Yorumum

---
---
---
---



2012 Yapımı

Başrol: Svetlana Ivanova, Maksim Matveyev

İçinde bol bol robotun bulunduğu hayal aleminde yaşayan bir çocuk. Bu gerizekalının
gerçek dünya ile pek bir ilişkisi yok. Babası uzaklarda "Rus Barış Birlikleri" nde
görev yapmakta. Annesi ile yaşıyor bir güzel. Annesinin derdi bir erkeğin kendine evlenme
teklif etmesi ve rahat etmesi. Bir gün babası arar, evladımı bana gönder, özledim keratayı
der, biraz ısrardan sonra kadın müsaade eder. Çocuk da babasının bir arkadaşı ile babasının
yanına yol alır ve orada bayağı eğlenmeye başlar ama bir sorun vardır, Gürcü birlikleri
sınırda toplanmaya başlar, kimse inanmaz bir sıkıntı olacağına ama savaş patlak verir.
Çok enteresandır, Gürcistan Rusya'ya saldırır o bölgeyi ele geçirmek için. Ortalık karışınca
Annesi çıkar yola, çocuğunu bulmak için, tabi savaş zamanında bu çok zordur, ama
pes etmez ve bir sürü sıkıntıdan geçer. Ha velet ne yapıyor bu sırada derseniz, hala hayal
aleminde !

Rus yapımı bu biraz efekt karışmış olan film gerçekten de savaşı yaşatıyor, orada çatışmada
olduğunuzu hissediyorsunuz. Savaş sahneler çok gerçekçi, muhteşem yapmışlar. Tabi
Gürcistan ile olan savaşları bir saçmalıktan ibaret, sadece propoganda için yapmışlar.
Bol bol propaganda içeriyor, çok "masum" olduklarını göstermeye çalışmışlar. Rusya
orada barış için duruyormuşmuş da, falan da filan da... Konu haricinde gerçekten harika
bir film ama. Ayrıca efektler de çoğu Holywood filminde çok daha iyi. Filmi açın izleyin,
ama konuyu sallayın gitsin.

Bu filme benim verdiğim puan 10 üzerinden 6,3

Çk-   2,0*
K-     0,6
Or-   1,1
E-     1,0*
O-    1,2
Bu-  0,4

Aman robot, canım robot !



31 Temmuz 2013 Çarşamba

Forrest Gump Hakkında Yorumum

---
---
---
---



Editör: E. B. Beyaz

1994 Yapımı

Başrol: Tom Hanks, Sally Field, Robin Wright

Forrest Gump, %75 IQ ile etrafında annesinden başka kimsesi olmayan bir çocuk, tüm yaşamını oğluna adamış, ne kadar dışlanırsa dışlansın hayatını herkes gibi sürdürebilmesi için uğraşan bir anne ve annesinden sonra Forrest’ın hayatına girecek olan tek kadın, Jenny. Forrest etrafındakiler ne kadar ona aptal olduğunu söylese de hiçbir aptalın sahip olamayacağı kadar ilginç, macera ve başarı dolu bir hayata sahip olacak. Unutmayın ki; sadece aptallık yapanlar aptaldır.

Aptal dahi rolü ancak bu kadar güzel canlandırılabilirdi. Tom Hanks’in başarılı oyunculuğu filmin tüm eksikliklerini kapatıyor denebilir. Film hakkında söylenecek çok bir şey yok, eğlenceli bir başarı hikayesi. Filmin bazı kısımlarında abartılar mevcut ama bunlar öyle insanı rahatsız eden cinsten değil. İzlerken keyif alacağınızı düşünüyorum.



Bu filme benim verdiğim puan 10 üzerinden 8,7


Çk-   1,8
K-     0,9
Or-    1,2
E-     0,2
O-    1,7
Bu-   1,0

Koş Forrest, koş... !

10 Temmuz 2013 Çarşamba

A Good Day to Die Hard Hakkında Yorumum

---
---
---
---



Editör: F. Eren

2013 Yapımı

Başrol: Bruce Willis, Jai Courtney

Bu sefer de oğlunu bulmak için yola çıkan bir adam ama bu adam John (Bruce) olunca
işler değişiyor. Kötü işlere bulaşan oğlunu kurtarmak için yollara düşen John’un,
başına gelmedik bela kalmıyor. İlk başlarda işleri iyice berbat eden baba, sonrasında
oğluyla birlikte iyi bir ikili olup, peşlerine takılan adamları haklıyorlar. Ama bu
adamların asıl amacı çok değerli olan Uranyum’u ele geçirmek ve dünyanın hakimi
olmak (!). Tabi baba oğul hiç rahat durdur mu? Hemen kolları sıvayıp işe başlarlar ve
sonucunda da güzel bir Holywood filmi ortaya çıkar.

Filmde hiçbir masraftan kaçınılmamış patlama sahneleri de bi o kadar gerçekçi. Fakat
“Bu adamın ne zaman oğlu oldu? ” diye soracak olursanız onu bende anlamadım.
Ayrıca filmde John amcamızın sürekli hatırlattığı “Hadi ama ben tatildeyim!” repliği
de filme güzel bir hava katmış. Sonuç olarak film efektler konusunda çok başarılı bu
yüzden izlemenizi tavsiye ederim.

Bu filme benim verdiğim puan 10 üzerinden 8.6

Çk-   2,0*
K-     1,3
Or-   1,4
E-     1,0*
O-    1,9
Bu-  1,0*

“Sen mi bela çıkarıyorsun yoksa bela mı seni buluyor baba?”      



3 Temmuz 2013 Çarşamba

Edward Scissorhands (Makas Eller) Hakkında Yorumum

---
---
---
---



Editör: F. Kaygısız

1990 Yapımı

Başrol: Johnny Depp, Winona Ryder

Bir kasaba düşünün. Bütün evler aynı şekilde, herkes aynı. Sonra bir ‘makina’ düşünün.
 Aklı var, kalbi var ama elleri yok! Yarım kalmış bir makina. Sonra meraklı bir kadın
düşünün, bütün kasabayı velveleye veren meraklı bir kadın. Çizgi film tadında bir film.
Filmin başından sonuna kadar masalsı bir atmosfere sürüklenip gideceksiniz. Her
zamanki gibi başrolün hakkını veren Johnny Depp yine döktürmüş. Gotik tarzıyla
her an çıkıp The Cure şarkısı söyleyecekmiş gibi duruyor.

Aslında bu filmde başlı başına anarşizm anlatılıyor. Farklı olmanın insanın başına
açacağı belaları gösteriyor ve iyilikten maraz doğar atasözünü bir kez daha
doğruluyor. Ve şunu unutmayın, dedikoducu kadınlar her yerde!


Bu filme benim verdiğim puan 10 üzerinden 9,3


Çk-   1,8
K-     2,0*
Or-   2,0*
E-     0,5
O-    2,0*
Bu-  1,0*

Ne oldu sana? Ben… Ben yarım kaldım !



29 Haziran 2013 Cumartesi

Next Hakkında Yorumum

---
---
---
---



Editör: E. B. Beyaz

2007 Yapımı

Başrol: Jessica Biel, Nicholas Cage

Cris hayatının iki dakika sonrasını görebilme yeteneğine sahip olan ve bu yeteneğini
Las Vegas’taki bir eğlence salonunda sihirbazlık yaparak gizlemeye çalışan sıradan(!)
bir adamdır. Bu iki dakikalık kesitlerin birinde hayatının kadını olacak olan Elizabeth
 ile karşılaşır. Bu sırada Cris’in bu yeteneğinin farkına varan ajan Callie bir terör
örgütünü çökertmek adına Cris’i kullanmak ister. Yalnız ajan Callie’nin bilmediği bir
şey vardır; Cris, Elizabeth ile birlikteyken hayatının sadece iki dakikasını değil tüm
geleceğini görür!

Filmin konusuna gelecek olursak normal bir gerilim filmi için gayet iyi sayılabilir.
Oyuncularımıza da diyecek bir şey yok tabi. Fakat bir gerilim filmi olarak en büyük
eksikliği aksiyon sahnelerinin sahteliği. Özellikle Cage’in ajanı, kafasına düşecek olan
odunlardan kurtardığı ve kendine isabet alınan kurşunlardan kıl payı kurtulduğu
sahneler. Odunlar ve kurşunlar bizi buraya zorla getirdiler diye bağırıyorlar adeta!


Bu filme benim verdiğim puan 10 üzerinden 6,3

Çk-   1,8
K-     0,7
Or-   0,5
E-     0,3
O-    1,5
Bu-  1,6

Birileri doğa üstü mü dedi !



2 Haziran 2013 Pazar

Justice League The New Frontier Hakkında Yorumum

---
---
---
---


2008 Yapımı  

Başrol: David Boreanaz, Neil Patrick Harris

Ne alakası var diye sormayın, çizgi film Amerika-Kore savaşı ile başlıyor. Sonra da damdan 
atlar gibi marsdan gelen yeşil bir yaratığın duygusal anları ile karşı karşıya kalıyoruz.
Meğer çok gizli olarak Mars'a bir roket fırlatılacakmış. İşte o taraflarda bunlar olurken
bu tarafta da bizim Flash sevgilisini kötü adamlardan falan kurtarıyor. Tabi buna rağmen 
kendisine tuzak kurulup yakalanmaya çalışılıyor. Vefasız herifler ! Böyle araya bazen
Harika Kadın ile ilgili bir kaç sahne de çıkıyor ama bağdaştıramıyoruz. İşte böyle birbirinden
bağımsız şeyler olurken bir anda Green Lantern'in nasıl seçildiği konusu gündeme geliyor ve
bütün süper kahramanların karşı koyması gereken çok büyük bir düşman beliriveriyor.
Bu yeni düşmanın ismi de Merkez !

Konu bağlantısı kurmaya çalışıp kendinizi yormayın sakın. Çünkü filmde bütün kahramanlara
yer vermek istemişler, haliyle bir oradan bir buradan kesmiş parçalamış koymuşlar. Justice 
league'in diğer bölümlerine göre oldukça hantal ve saçma olmuş gerçekten. Filmin sonuna
geldiğimizde tabi ki dünya da kurtarılmış oluyor, olmazsa olmaz zaten, adettendir. En son 
kısımda da çok yoğun bir Amerikan propagandası ile bitiriyoruz filmi.


Bu filme benim verdiğim puan 10 üzerinden 4,8

Çk-   1,0
K-     0,5
Or-   0,8
E-     0,6
O-    1,5
Bu-  0,4

Selam, ben Mars'dan geldim ve çok duygusalım !




29 Mayıs 2013 Çarşamba

Hick Hakkında Yorumum

---
---
---
---




2011 Yapımı

Başrol: Chloe Grace Moretz, Eddie Redmayne

Annesi ve babasının sorumsuz davranışları ve anlamsız kavgaları arasında kalmış 13
yaşında bir kızdır Luli (Chloe). Bir gün yine sıkıntıdan patlarken televizyonda bir reklam
görür ve Las Vegas'a gitmeye karar verir. Şeytan icadı televizyon yine yapmıştır yapacağını.
Çantasını alır, içine birkaç giysi ve doğum günü hediyesi olan tabancasını atar. Ve düşer
yola, otostop çeke çeke Las Vegas'a ulaşmaya çalışacaktır. Ne kadar garip, geri zekalı
insan varsa muhtemelen hepsiyle tanışacaktır. Aslında Las Vegas'a varmak amacıyla
çıktığı bu yolda, gitmek istediği yeri hiç göremeyecek ve karşısına bir çok sorun çıkacaktır.

Filmin konusu gerçekten tahmin edilemez olmuş, yani az sonra neler olacağını tahmin
etmek gerçekten zor kılınmış. Bu da aslında filmi biraz daha çekici yapıyor, en azından
diğer filmlerden bir farkı oluyor. Başrol oyuncumuz zaten bir harika ! Kickass filmi ile
ünlenen bu küçük kız gerçekten de oyunculuğun sınırlarını zorluyor ve eminim ki daha
bir çok filmde de karşımıza çıkacaktır. Film güzel, hoş izliyoruz ama sonuna gelince bir
anlam çıkaramıyoruz işte bu kötü olmuş.

Bu filme benim verdiğim puan 10 üzerinden 7,3

Çk-   1,4
K-     1,1
Or-   1,7
E-     0,3
O-    1,8
Bu-  1,0*

Cıbıldak ayakla otoyolda koşan kız !



25 Mayıs 2013 Cumartesi

Assassins Bullet Hakkında Yorumum

---
---
---
---




2012 Yapımı

Başrol: Christian Slater, Donald Sutherland

Bulgaristanda işler karışık, bir yanda Amerikalılar oynuyor, diğer yanda Ruslar. Elimizde
bir tane ne olduğunu anlayamadığımız bir kadın suikastçi var. Bir o kişi oluyor, bir bu
kişi oluyor falan derken daha oralarda bizim filmle olan bağlantılarımız kopmaya başlıyor.
Bir bakıyoruz dansöz, bir bakıyoruz suikastçi, bir bakıyoruz... Habire bakıp duruyoruz yani.
Amerikan ajanı bu kadını bulmak için yollanıyor ama, adam bu kadının dansöz kişiliğine
tutuluyor ve olaylar karışıyor. Film bu sahnelere kadar aksiyon filmi olurken, bundan sonra
bir süre sadece duygusal olarak devam ediyor, bir ara gerilime falan girmeye çalışıyor...
Sonunu hiç sormayın, hiç bir fikrim yok ne olduğu hakkında !

Bu filmi izleyip bitirdiğinizde aklınıza şu soru gelebilir, acaba daha salak bir film izlemiş miydim ?
Sorunun yanıtı kişiden kişiye değişecektir tabi ki. Öncelikle film kategorisini seçmeyi
becerememişler, bu yüzden yapım her telden çalıyor. Ayrıca filmde dikkatimizi çeken bir
diğer çok önemli konu ise Müslümanların ve daha da garibi Türklerin terörist olarak gösterilmesi !
Filme bir bakıyoruz bütün teröristler Türkçe konuşuyor ve Müslüman. Ayrıca çok daha
önemli bir konu da var ki, o da suikastçinin bir "teröristi" namaz kılarken öldürmesi !
Esefle kınamak için izlenilecek bir film olmuş doğrusu...

Bu filme benim verdiğim puan 10 üzerinden 1,8

Çk-   0,6
K-     0,1
Or-   0,3
E-     0,1
O-    0,5
Bu-  0,2

Suikastçi, ek iş olarak dansözlük yaparsa !



14 Mayıs 2013 Salı

Dumb and Dumber (Salak ile Avanak) Hakkında Yorumum

---
---
---
---




1994 Yapımı

Başrol: Jim Carrey, Jeff Daniels

Lloyd limuzin şöförü, Harry ise köpekleri oradan oraya taşıyan bir kurye... Tabi bunlar
sadece geçici işler, çünkü zaten bir işte tutunup kalamıyorlar. Bir gün Lloyd bir müşterisini
havaalanına bırakayım derken, kadına tutuluyor ve kadının unuttuğunu sandığı çantasını
alıyor. Tabi aksaklıklar sonucunda yine işlerinden kovulunca, çareyi uzaklaşmakta
buluyor bu iki salak ve kadının gittiği yere doğru yol alıyorlar. Yolda saf saf birbirinden
eğlenceli maceralar yaşarken bunlar, ellerindeki çantada ne olduğunun ve peşlerinde kimler
olduğunun farkına varmıyorlar. Ve bir gün bu iki gerizakalı kavga ederken çantada ne
olduğunu fark ederler ve hayatları bir anda değişmeye başlar.

Başrolde Jim Carrey yazıyor, gördünüz değil mi ! Tamam işte size güzel bir komedi demektir
bu. Yapımın eski olduğunu çekiminden bile anlayabiliyoruz filmin ama hiç de önemli
değil, zaten bir komedi filmi. Aksiyon filmi olsa arardık mükemmel bir kalite. Carrey'nin
muhteşem oyunculuğu ile zevkli bir hal almış yapım tabi ki. Ama komedi filmlerinde
sevmediğimiz bazı özellikler burada da mevcut ki, o da iğrençlik özelliği. Bazı sahnelerde
komik olacaklar diye iğrençliğe kaçmaları soğutuyor bazen insanı. Ama günün sıkıntısını
üzerinizden atmak için çok iyi bir fırsat, iyi seyirler...

Bu filme benim verdiğim puan 10 üzerinden 6,8

Çk-   1,0
K-     1,2
Or-   1,4
E-     0,4
O-    1,8
Bu-  1,0*

Zaten mutlu son abartı olurdu !



9 Mayıs 2013 Perşembe

Iron Man 3 (Demir Adam 3) Hakkında Yorumum

---
---
---
---




2013 Yapımı

Başrol: Robert Downey Jr., Gwyneth Paltrow

Çok gösterişli bir fragman ile ortaya çıktı, Demir Adam serisinin üçüncü filmi. Bundan
önceki filmleri de zaten dikkatleri üzerine çekmişti. Filme girişimizi kötü adam olan
Mandarin'in tanıtımı üzerinden gidiliyor. Yani önce kötü adamı tanıtıp gözdağı veriyorlar
izleyicilere, aman gerilin diye. Biz de büyük beklentilerle tamam tabi ki geriliriz diyoruz.
Bizim demir kardeş artistlik yapıp ortalarda dolanırken, aynı zamanda da psikolojik
sorunlar yaşamakta. Ve tam bu sorunların üzerine, çok sevdiği bir arkadaşının bir saldırı
sonucunda komaya girmesi söz konusu. Ve Stark (Downey) bunun sorumlusu olan Mandarin'e
meydan okuyor. Tabi buna pişman olacağını bilemeden. Ve aralarında amansızca bir
mücadele başlıyor. Bir süre sonra bu savaş garip bir hal alıyor olsa da iki süper güç birbirine
girerken biz de bolca efekt ile filmin tadını çıkartıyoruz.

O fragmanı izleyince dedik ki, vaay adamlar yine yapmış kaliteli ve konusu da güzel
bir Demir Adam filmi. Ama nerdeeee... Ne ümitlerle başladığımız filmi, hayal kırıklıkları
ile bitirmek zorunda kaldık. Filmin girişi güzeldi, Mandarin'in tanıtımı bizi korkutup,
meraklandırdı ama sonrası da gelemedi maalesef. Mandarin olayının arkasından çıkan
saçma sapan olayı hele hiç sormayın. Neymiş adam bir şırınga enjekte ediyor vücuduna,
sonra etrafı yakıyor, hatta inanmazsınız ağzından ateş çıkartıyor ! Yuhh ! Demir Adam'ın
o gerçekliğini öldürmüşler, gözümüzde de çok düştüler. Zamanınıza kıyıp da izlemeyin
bence, yoksa hayal kırıklığı ile geri dönersiniz benim gibi.


Bu filme benim verdiğim puan 10 üzerinden 5,9

Çk-   1,5
K-     0,3
Or-   0,4
E-     0,8
O-    1,9
Bu-  1,0*

Bir şırınga ile ejderha olan adamlar !



7 Mayıs 2013 Salı

Safe (Koruyucu) Hakkında Yorumum

---
---
---
---




2012 Yapımı

Başrol: Jason Statham, Catherine Chan, Robert John Burke

Sokaklara atılmış eski bir aynasızdır bizim oğlan Luke (Statham). Ve artık kafesli arenalarda
dövüşmektedir hamburger parası için zavallı arkadaş. Ama sonra dövüşte yenmemesi
gereken birisinin ağzını burnunu kırar ve patronunu milyonluk zarar uğratır. Sonra bu
adamlar geliiir, Luke'un karısını bir temiz öldürür ve buna da derler ki, eğer bundan sonra
herhangi birisine yakınlık duyarsan o ölür. Yani amaçları adama hayatı dar ederek intihar
ettirmek. Pis herifler. Bu olaydan sonra bizimki metro durağında intihar etme girişiminde
bulunurken, Çinli bir kız çocuğu bir bakış atar, Luke ona bir süre daha bakar ve tehlikede
olduğunu fark eder. Artık hayatına bir amaç gelmiştir, tabi ki intihardan vazgeçer. Artık
bu küçük kızı güvende tutmak için elinden geleni yapacaktır. Ama bayağı büyük işler
döndüğünü de anlayacaktır Luke.

Hikaye klasiğin dışında. Öyle sıradan bir hikaye görmüyoruz ki, bu da bizi çok sevindiriyor.
Statham'ın karizması zaten filmi baştan 1-0 öne geçirmiş, bunu inkar edemeyiz. Çinli kızın
hikayesi de farklı bir hava katmış, belki biraz esrarengiz. Ve küçük kızla Statham'ın
yollarının kesişmesi de güzel olmuş. Birbirleri için yaratılmışlar maşallah. Ve şunu da
söylemeden kesinlikle edemem ki, o da yapımdaki çatışma sahnelerinin muhteşem bir
gerçekçiliğinin olması. İşin içinde Statham da varsa, durmayın izleyin derim ben !


Bu filme benim verdiğim puan 10 üzerinden 8,6

Çk-   1,8
K-     1,8
Or-   1,7
E-     0,6
O-    1,7
Bu-  1,0*

Jason, beni de koru, beni de koru !



29 Nisan 2013 Pazartesi

Shanghai (Şangay) Hakkında Yorumum

---
---
---
---




2010 Yapımı

Başrol: John Cusack, Gong Li, Chon Yun Fat

Amerika-Japonya savaşından hemen önceler... Japonların Çin'in neredeyse tamamını
işgal ettiği zamanlar... İşte bu zamanlarda Amerikan ajanları bu bölgelerde fink atmakta,
buralarda bize sömürecek insan, karıştıracak ortam çıkar mı acaba diyerekten. Sonra bizim
esas ajan kumarhanede arkadaşını bekler, ama gelmez. Sonra öğrenir ki en yakın ajan arkadaşı
öldürülmüştür. Şangay karışıktır, bir yandan Japonların baskısı, diğer yandan Çinliler derken
arkadaşının katilini bulmak zor olur ama Paul (Cusack) arkadaşının katilini bulmakta
ısrarlıdır. Bu arayış devam ederken tabi ki araya gizemli bir kadın da girer, neden çünkü
filmde kadın eksiktir. Sonra birbiri ardına gerçekleşen suikastlerle ortalık iyice karışır.
Artık daha fazla karışamaz derken, Japonların Pearl Harbor'u bombalaması sonucu savaş
başlar ve Japonlar da, son bölge olan Şangay'ı işgal etmeye başlarlar. Bu savaş devam
ederken bizimkilerin de buradan uzaklaşması lazımdır.

Vaay çok enteresan bir konuydu, diyemeyeceğim maalesef. Çünkü değildi. Aslında izlerken
bayağı sıkılabilirsiniz. Çünkü pek çekici tarafını olduğunu söyleyemem. Ayrıca ajan olarak
bence Cusack yakışmamış, çünkü adamın temiz bir suratı var, gel de yanaklarımı sık diyor.
Öyle ajan olmaz. Sonra filmde Almanlar, Amerikanlar, Japonlar, Çinliler hep birbirine girmiş,
zaten Şangay da ayrı bir karışık.Ah Şangay, vah Şangay...


Bu filme benim verdiğim puan 10 üzerinden 5,8

Çk-   1,7
K-     1,1
Or-   0,6
E-     0,5
O-    1,4
Bu-   0,5

Şangay olmuş Arap saçı, uğraş ki çözesin !



13 Nisan 2013 Cumartesi

G.I.JOE Retaliation (G.I.Joe Misilleme) Hakkında Yorumum

---
---
---
---




2013 Yapımı

Başrol: Dwayne Johnson, Bruce Willis, Adrianne Palicki

Amerika'nın çok üst düzey teknoloji ile donatılmış gizli servisi G.I.Joe. Teknolojinin
sular seller gibi akıp gittiği bir birim bu. Serinin bir önceki filmi olan Kobra'nın Yükselişinin
devamı niteliğinde başlıyor filmimiz. Girişimiz bir kurtarma operasyonu ile gerçekleşiyor.
Sonra Joe'lar üslerinde dinlenirken ABD başkanı kendilerine ulaşıyor ve Pakistan'daki
nükleer bir füze başlığının derhal ele geçirilmesini emrediyor. Tabi ki şaşırmadık, bu füze
başlıkları zaten hep Pakistan, Irak, Filistin gibi yerlerde bulunuyor (!). Bizim Joe'lar oraya
varıp temiz bir harekat ile ele geçiriyorlar füzeleri, başlarına gelecekleri bilmeden. Pakistan'da
bekleme emri geldiği için beklerlerken ani bir saldırıya uğrarlar ve geriye 3 adet Joe kalır.
Tabi ki onlar da intikam peşinde koşacaklardır. Acaba saldırı başkan tarafından mıydı,
yoksa ezeli düşmanları Kobra'lar tarafından mıydı bulacaklar bakalım.

Filmden beklentilerimiz büyük. Bol bol yeni teknoloji görmek istiyoruz haliyle. Tabi ki yine
teknoloji açısından istediğimizi alıyoruz. Efektleri zaten söylememe gerek yok, muhteşem !
Yalnız filmin bazı yerlerinde kafa da çok karışabiliyor, kim, hı, ne oldu diyor insan. Özellikle
de Yılan Göz'ün hikayesinde. Ama ninjaların kapışma sahnelerini en az 5'er defa izlemek gerek,
tabi yine de doyamıyor insan ama neyseçok da fazla suyunu çıkarmayalım. Film hazır
sinemalardayken kaçırmayın, macera yüklenip gelin sinemalardan !

Bu filme benim verdiğim puan 10 üzerinden 7,4

Çk-   2,0
K-     1,0
Or-   1,4
E-     1,0
O-    1,3
Bu-   0,7

Bi düğmeye basarım, hepinizin oyuncakları kırılır ha !